Sevgili Migren;


Kendimi bildim bileli benimlesin. İlişkimize psikolojik diyenler oldu başlarda. Koskoca profesör bilemedi, denedik fizyolojikmiş. Yani benimlesin, varsın. Çeşitli ilaçlar, çeşitli tedaviler, kendimce çözümler ve hep ilgi isteyen sen. Sana göre her şey normal olmalı. Hava çok sıcak olamaz mesela, çok soğuk da olmaz. Uykusuz kalamam, çok uyumuş da olamam. Özetle hayatımda hiçbir şey çok olamaz. Her şey normal, her şey sakin olmalı... Biliyorsun ki böyle bir dünya yok. Madem yok o zaman ben varım dedin, sen de haklısın ne diyelim...


İlişkimizi anlamayanlar hatta küçümseyenler oldu. Muz yemek iyi geliyormuş dediler mesela, sıcak suya ayakları sokmak falan. Seninle ilgili bir sürü video düştü önüme. Başta dedim migren sizin bildiğiniz ağrılardan değil, savundum seni. Sonra boşverdim çünkü bitmiyorlar herkesin bir fikri var. Zaten muz yemek mantıklı mı sizce ey insanlık, bari biraz düşünün yaa birazcık... Dünyadaki bütün muzları yesem de bütün hamamların müdavimi olsam da benimle, anlayamazsınız.


Yaş aldıkça şiddetlenmen ağırıma gidiyor, artık çoksun. Karanlık odalar, ilaçlar faydasız. Üç günlük misafirlik baya fazla kabul edelim. Gözünü seveyim akupunkturu bile denedim, neler yaptım senin için, bana da biraz acı. Bak hala botoks yaptırmadın diyorsun, alınıyorum ama...


Bu mektubu yazarken bile benimlesin. Bir gün azalıp azalıp bitmen dileğiyle...

Sevgiler

E.