Geçtim yollarından

Kanayan çayırlarından

Bulandım kuş seslerine

Suçlandım...

İnciri sütünden, ağacın dalını en körpe yerinden ayırdım diye

Aydım artık

Günü geçiriyorum

Günden geçiyorum

Günle geçiniyorum

Geçmiş mahşerlerden kalma

Hep bu bön,

Hep bu durağan atlar

Çatlayacağı günü bilmeden koşturdu

Nallar ve günler,

Kırlar ve düğümler...

Şiire ad koyulmaz elbet bunu da öğrendim

Sonra duvarlarından okumayı öğrendim bir şehri

Manzarasından maziye bakmayı bir de...