Kara bulutlar sarıyor her tarafı,

Onu arıyorlar ve talan ettiler etrafı.

Onun ise, dişlerinde saklı fıtratı.

Perde arkasında umutla bezeli küf yığınları,

Aklını sezdi sezeli buldu belaları.

O çağırdı karaltıları,

O dağıttı etrafı.

Ama dindi nefreti,

Kara bulutları en sonunda dağıldı,

Geriye de yırtık bir perde kaldı.

Bedeni yerde, kendisi göklerde,

Bütün nefreti sağıldı.

Ama görmesini bilenler için,

O yalnızca hayallerle kaplı bir yığındı.

Küfleri köklense de içinde,

O yine de ışıklara sığındı.

Çünkü biliyordu o da

İçindeki kokuşmuş yaratığı;

Etrafa saçılmayan, yalnızca bekleyen,

Her yerde olan ve çürüyüşü seyreden,

Gölgelerdeki açlığı.

Onunkisi bir başkaldırıydı,

Kendi karanlığıyla kendisini aradı,

Onu aradı ve talan etti her tarafı.

En sonunda alt etti yaratığını,

En azından öyle sandı.

Bedeni yerde, kendisi boşluğa fırladı.

İçindeki umutları da,

İçindeki "insanlığı" da,

Yaratığın parlayan dişlerinde dağıldı.

Farkedememişti;

O şey her yerde ise,

Sadece varolması bile,

Yaratık için ziyafet demekti.

O yapacağını yaptı,

Diğer her şey gibi.

Olan yolundan saptı,

Çukurun görünüyordu dibi.

Daldı karanlığa, ve kendisini avladı.


11-12 Şubat 2024 Tarık Bilir