Kadın, öve öve bitiremediği şarabından yudumlaması için kendisine ısrar eden arkadaşına kadehini uzattı. Adam yüzünde oluşan, gizlemekten çekinmediği bir memnuniyet ifadesiyle kadehi aldı. Kıpkırmızı rengiyle incecik bir ip gibi kıvrılarak bardağa dökülen şarabı izledi kadın. Binbir ısrarla, şarabı denemesi için onu ikna etmeye çalışan adamın ne denli kibirli olduğunu düşündü. Henüz kadehin nasıl doğru tutulacağını bile bilmeyen ama ona sunulabilecek en iyi içkinin kendisine olduğunu iddia eden bu adam, ona birini anımsattı.

Hiçbir mana aramadan, tanımadığı bir insana saatlerce sarılmak ve bir saniye sonrasını bile düşünmeyip öylece durmak isteyecek kadar yakın hissederken anlaşılabilmek için tek bir laf dahi edemeyecek kadar yorgun ve uzak hissetmekti belki de duygularının tanımı. 

Tuvaletinin geldiğini ve çok sıkıştığı o geceyi hatırladı. Birlikte belki de hayatında gördüğü en pis tuvaletlerden birine girmiş ve tüm sessizliği bozan çiş sesini duydukları an kahkahaya boğulmuşlardı. Şimdi ise suskunluğunu bozmak için binbir türlü bahaneyle savaşan bir zihin kalmıştı avuçlarının arasında. Bir yandan da ölesiye korkuyordu bu suskunluğu yitirmekten. Çıkarmak için cesaret edemediği "çıt" sesini ondan duymak için can atıyordu adeta. Ama korkaklık bu değildi. Bir ağacı sallayıp meyveyi düşürmek gibiydi, istediği olmamış bir meyve yemek değil, dalından kendiliğinden düşen olgun bir lezzetin tadına varmaktı. Henüz kızarmamış, yemyeşil bir elmaya bakıp sulu sulu, kırmızı bir elmanın hayalini düşler insan. Onunki de o misaldi. Lakin aynı tadı vermeyeceğini bile bile neden istiyordu o elmayı, bir türlü anlayamıyordu. Tek düşünebildiği, elmayı almak uğruna "çıt" diye kırılabilecek o dalı sallamak ve elmayı tutabilmekti. İçindeki bu karşı konulamaz istek ve bitmek tükenmek bilmeyen ihtimaller silsilesi; leşçi kuşlar gibi dönüp dolaşırken tepesinde, bir ihtimalde sızıp kaldı yine usu. 

 Acaba şarap adamın methettiği kadar var mıydı? Merak etmekten kendini alıkoyamadı kadın. Şarabın son damlası da kadehe düşünce elleri kendisine uzatılan kadehi büyük bir incelikle kavrayıverdi