Ben yer altından yükseleceğim
Sen gökyüzünden ineceksin
Ufukta buluşacaksak saati sen seç
Bir dağın yamacında buluşacaksak
Saat çimlere çiy düştüğü an olsun
Sevmiyorum kalıplaştırılmış
Bir kalıba sığdırılmak için uğraşılmış şiirle
O kalıba uydurulmak için kullanılmış yersiz kelimeleri
Samimiyetsizliğini sevmiyorum
Sevemedim
Sufle yapmaya çalışırken keki çiğ bırakmış
Bir dumura uğramışlık var üzerimde
Yakamozları göz bebeklerimle takip edemiyor olmak mı bunun sebebi?
Geceleri sokak lambaları etrafında uçuşan sineklerden daha çaresiz birini göster bana
Bir insan kaç kez doğar dünyaya
Kaç kez çaresiz kalır
Kaç kez gerçekleştiremediği potansiyelinin vicdani yüküyle uykusuz kalır insan
Sineklerden daha çaresiz midir?
Gökyüzünü bulutlarla damgala bugün
Sonra oradan yuvarlak bir parça kopar
Ve eski zamanlarda yaşamış zarif bir kadının zarafet yüklü mektubunun zarfını kapatmak için kullanmasına izin ver
İzin ver o kadın mektubunu balmumuyla kapatmayan ilk kadın olsun
Ve kasımpatı kokan mektubunu göndersin sevgiliye
Polenlere alerjinin olmadığı bir gerçeklikte
Kavak ağaçlarının pamuklarıyla sarmalan
Gün gelecek bir kasımpatıda
Hanımeli kokusunu arayacaksın
Lakin sakın
Sakın yapma bunu
Kasımpatının duyguları var, incitme
Rus edebiyatının anlatımları üzerine şarabı romantik bulduğum bir dönemim oldu
Ruhunu seviyorsan uzak dur şaraptan
Yalanı icat eden de sen olma
Tanrı sırtlanı eksik yarattı ve insan sırtlanın bu eksikliği için yine sırtlanı suçladı
Sen sırtlanı suçlama
Eksik yaratılmayı seçen o değildi
"Aynalar yeşildir sevgilim."