Kendimi büyük, ihtişamlı bir geminin gölgesinde seyreden bir sandal gibi hissediyorum. Geminin yarattığı dalgalarla mücadele edip ısrarla tutunuyorum o sarsıntılara. Aslında ihtişamı merak ediyorum; beni böyle sarsan, peşinde sürükleyen şey nedir, diye. Belki de fazla kapılıyorum manzaraya ya da yarattığı etkiye. Korkuyorum da batarsam diye ama batacak olmasından da çekinmiyorum. Belki de onun dalgasında batmak bile güzel olacak benim için, bu yüzden seyre daldım, gidiyorum.