Bir korku bastırıyor

Köy yolunun sonuna doğru

Işıklar parlayıp sönüyor

Patlamaya yüz tutmuş lambalar

Işık tutmaya çalışıyor bu terk köyün geleceğine

Köydekiler gibi onun hâli de meçhul

Bilge bir adamdan duyduğum

Söz kalmış hatırımda

Burada karanlık bir başka gözüküyor insana

Mehtap başka yansıyor sevgilinin yüzüne

Gökyüzü, yıldızları ayrı çarpıtıyor

En saklı sevgileri ortaya çıkan aşık melunların

Utancından unutması gibi tüm yaşanmışlıkları

Arkam şimdi yaslı yarım asırlık vişne ağacına

Tepesi asla erişilemeyecek değerin zirvesi

En dibi ise yeryüzünün en gafil, düzenbaz senesi

Tüm kötülükler evrende oradan çıkmış sanki

Aynı kederin çıktığı yerin bir benzeri

Elektrik bulunmadığı zamanlar

Henüz ihanet edilmemişken doğaya

Henüz insan, insana küsmemişken

Henüz tanrı seni yaratmamışken

Öyle bir gerçeklikteyim

Kayboldum gidiyorum zamanda

Asla durmayan

Kendimi bulamadığım

Ümit kestiğim

Artık beklemediğim

Beni de beklemeyen bir zamanda

Dondurulmuş kiraz gibi

Çözüldüğüm anda çürüdüğüm bu zamanda

Nafile değil hiçbir şey

Bir ayı karşılaşması

Bir düşman donanması

Ne getirir tevazu

Ne sevdirir bana umudu

Hristiyan veya inek çanı

Fark etmez!

Yeter ki getirsin mutluluk

Müslümana ölüm vaktinde gibi yetişen imanı