Bazı zamanlar kendimi içi boş bir kabuk gibi hissederim. Hani gıcır gıcır bir kutuyu hevesle elinize aldığınızda hissettiğiniz hafiflik nasıl hayal kırıklığı yaşatıyorsa ben de öyle bir hayal kırıklığı duyuyorum kendime.
Çok mu yeteneksizim? Çok mu boş kafalıyım? Bir aptal gibi mi yaşıyorum yoksa? Süresiz düşünüyorum bunlar hakkında. Ağır iş yapan amcalardan daha yorgunum sanki. Ne cüretse...
Parmaklarımı oynatacak takatim yok. Kızmıyor da değilim kendime ama keşke kızmakla geçse. Yaşayamıyorum artık sanki. Evet, nefes alıp veriyorum, evet, dertsiz tasasız gibiyim. Oysa aynada yüzüme bakamıyor, gözlerime değemiyor oldum. Bir suç da işlemedim ki; nedir bu utanç anlayamadım.
Şimdilerde toprağın altına girsem fark etmeyecekmiş gibiyim. Gerçekçi olursam tüm bunların sebebini buldum gibi. Her ne kadar çekinsem de söylemeye; içimde bir yerlerde şımarıkça oturan genç bir kız cevapladı tüm sorularımı. Üstten üstten bakarak, kaşını da kendini beğenmiş bir ifadeyle kaldırarak geniş geniş vurdu yüzüme gerçeği. "Hayalin yok ki senin," dedi. "Herkes gibi ulaşacak bir hedefin, savaşacak bir amacın yok."
Soracak olursanız ben dudaklarımı bile aralayamadım karşısında. Ne diyecektim ki? Halini, tavrını haklı buldum üstelik. Bana gözlerindeki bakışı tanımlatacak kadar iyi anlattı derdimi. Küçümsedi beni bir çocuk aklıyla. Çocuk aklı da haklıymış, dedirtti. Onun yaşlarında kafam fikirler, kalbim hayaller doluydu benim de. Nasıl bu kadar hızlı yitirdim beni ben yapan arzularımı; ben de anlayamadım.
Varacak bir yerim olmadığından bu deryada rüzgar nereye eserse o tarafa gittiğimi kimse bilmiyor sanıyordum. Genç kız uzun zamandır biliyormuş bendeki beni. Cevabımı aldım almasına ama şimdi ellerime bıraktığı bu sancıyla ne yapacağımı bilemiyorum. Ne şarkılarda buluyorum çözüm yolunu ne kafamdaki melodi söylüyor doğru notaları. Bir ben miyim, diyorum, bir ben miyim hayali olmayan? Bir ben miyim savaşacak umudu, dayanacak ağacı olmayan? Yıldız kaydığında tutacak dileği olmayan bir ben miyim?
Çok konuştum belki ama çözemedim düğümü. Şimdilik yol tabelama sadece mutluluğu koydum. Tüm yollarda arayacağım kendisini. Ne rotam ne varış noktam ne de bir pusulam var. Sorunu bulduysam da çözüm için daha bekleyecekmiş gibiyim.
Eğer aynı durumdaysak bilmeni isterim ki hayalini bulmak hayalini gerçekleştirmekten daha zor gibi görünüyor. Hayalimiz iyi bir saklambaç oyuncusu gibi. Tüm mahalleyi aramak gerekiyor.
dilhun
2021-06-12T22:29:21+03:00Bir bir kıracağız kabuklarımızı, inançla. Teşekkürler...
Muhammed Çağrı Güzel
2021-06-11T23:50:37+03:00Son dizeleri okumadan önce içimden dedim ki: "Aynı durumdayız." Hayali bulmak gerçekten en zoru fakat unutmamak lazım ki en güzel olan her zaman en zor olanıdır. Uzun süredir ben bu boş kabuk muhabbetine aşinayım. Dönem dönem tırtıllar gibi kozaya giriyoruz sanırım. Böyle bir döneme girildiği zaman beklemekten başka çare yok gibi duruyor. Sonrasında kelebek olacağına inanmak en önemlisi :) Kaleminize sağlık.
Aylin Balcı Çevik
2021-06-10T16:27:51+03:00Ben denemeden çok günlük okuyor gibi hissettim kendimi. Hislerinizi samimi bir şekilde aktarmışsınız, sadece son paragrafta deneme özellikleri gördüm. Bunun dışında gayet akıcı bir yazı. Berayişeyda'nın dediği gibi biraz daha ışıltı görebilirdik sadece. Kaleminize sağlık.