Bir kuş olsan gökyüzüne yurdum derdim

Bir anıt gibi kentimin en kalabalık caddesine

Diktim yokluğunu bakıp duruyorum

Gittin diye darıldım sanma sakın

Bitiyor canım benim

Sevmeler de bitiyor apansız

Kuru bir leke gibi ilkokul pantolonumda

İzi kalıyor belli belirsiz

Çorabımın yırtığını saklar gibi misafirlikte

Gülümseyerek geçiyorum kalabalık sohbetlerden

Sarılmalar asılmış temiz çamaşırlara benziyor git gide

Amandır toz değmesin onlara

Sarılmalar defalarca giyilir çünkü

Sonra onlar da eskir

Sarılmalar da bitiyor canım benim


Mümkün müdür hem

Birinin her şeyi olmak

Biriyle bir bütün olabilmek

Mutluluğun kısacık serüvenine

Ters düşmez mi bu

İçimizde bir hüzün olmayacaksa hem

Sevmek neye yarar canım benim


Tek bir adım bile atmadım günlerdir

Kendimi bir yerlerde buluyorum yine de

Bir kelebeğe ömür biçerken sözgelimi

Bakıyorum yüksekçe bir tepedeyim

Bir kuş katarının en iyi görüleceği yerde

Aykırı bir kanat davet ediyor beni ahenge

Sana el sallarken yakalıyorum kendimi

Kuşlar da gidiyor sonra


Bir şeyleri sahiplenecek kadar küçülmedim

Bir hayal bile kurulduğu anda bitiyor bende

Ömrümün atlasını açıp bakacak olsan

Koca bir boşluk bulurdun

İyi ki girmedin

İyi ki bakmak istemedin o kilitli odaya

Orası ıssızlığın ot bitmez tarlası

Kurur kalırdın orada


Birinin sessizliğine tutunarak

Ruhuna tırmanmak

Sende bunu deneyimledim ben

Sende sabahladım birkaç bin gece

Şimdi gitmek vakti işte