derim ki


ben ne günlerin batışını gördüm

soğuk bir şubat gecesi

basiretsiz bir adamın yatağında

bedenimin cenazesini gömdüm 



ben ne Ay’ların kudretle doğanını gördüm

çok geçmeden gönlümün karanlığına boğuldum 

her alacakaranlıkta bana ışıldayan yıldızların 

en güzel çiçeklerimin katili olduğunu gördüm 



ben ne hayatlar gördüm anlamsız

ne hayaller gördüm bir kitapsız 

çok şey gördüm, sensizliğimin yeni hikayelerinde 


bitmiş bir hikayenin dipnotlarına yazıyorum seni

kapanan bir pencerenin yansımasına bakıyorum adeta

insan öfkesi geçince anlıyormuş bazı şeyleri 

öfke de sevgiden doğuyormuş, bilmiyordum 


bir şövalye çiziyorum defterimin son sayfasına,

etrafını güvercinlerle donatıyorum; 

elinden kılıcını alıp 

bir buket çiçek bırakıyorum 

son teşekkürümü iletiyorum bir evliyâ’yla


son kadehimi, 

mahçup velakin minnettar bir gülümsemeyle ona kaldırıyorum