Bazen karşına geçip bağırmak istiyorum. Duy beni, anla, hisset ve sar diye. Eskiden olsa konuşmamıza bile gerek kalmazdı. Bakışlarımızdan yorgunluğumuzu, söylemek istediklerimizi bazense söylemediklerimizi anlardık. Gözler ruhun aynası derler ya hani. Gözlerimizin içine bakıp anlardık hissederdik birbirimizi. Sarılmalarımızda saklı gibi gelirdi cevaplar... Birbirimize olan sevgiyi, şefkati o sarılmalarda hissederdik. Sanki dünya durmuş da sadece sen ve ben varmışız gibi. Öyle bir dinginlik öyle bir huzur olurdu. Sana sarılmayı, senin kollarında durup gözlerinin içine bakmayı o kadar özledim ki. Duy beni demeden duy beni demeyi. İçimdekileri anla demeyi. Çok yoruldum. Bir nefes kadar yakınken yokluğunda durulmaktan çok yoruldum.