Bir plağın cızırtısını anımsatan anlar vardır. Ardından müzik girer ve -nasıl olur bilmem- o cızırtı kendini arkada buluverir.

Bir nostalji sayıklamasısın sen, günde dün kalıp bugünüme tutunamadığım. Seni alıp tozlu raflarıma kaldırdım, içimin “sarı sayfalar“ kokusunu arasına sakladım. Özenle paketlediğim o kitabı uzun sakallı, fötr şapkalı bir yabancıdan aldım, koltuk altıma sıkıştırıp yol arkadaşı yaptım. Sözcüklerinin yerinden yine sana sığındım.