Gözlerimi kapayıp deftere birkaç kelime karaladım.

Bu gece de tanrı katında günahkarım.

Bilmiyorum şu an ne yazıyorum.

Sana bir şey anlatmak istiyordum,

olmayan sevgilim.


Bana biraz kokain sana biraz sülfürik asit.

Kezzapla eritilmiş bir deri parçası gibi

acı içinde aklım.

Pazarları sevmezsin,

kahvaltıda yiyecek bir ömür olmadığı için.

Bir bunu unutamıyorum

bir de doğum lekesi gibi duran yalnızlığını.


Beyaz önlüklülerin yazdığı ilaçları içmemi istemezdin.

“Sesler boşluktan geliyorsa bir sebebi vardır.” derdin.

Bana doğum günümde papazı ölü kiliseler alırdın.

İsa’yı kıskanır avuçlarına çiviler çakardın.

Bir sabah gideceksin ve ben o sabah iyileşeceğim.

O sabah gelince olmayan sevgilim sana söz,


acımı hüznünle emzireceğim