Sarmal cümlelerin soğuk kelimelerinde tıkanmış anlam.

Hep sonsuza yaklaşım, değişmez mekân ve zaman.

Sonsuz uzay, sonsuz sayıda yıldız, denge ve olağan.

Sen istençli devinim, ben gülünç durağan.

 

Hangi nova aydan parlak ki, hangi gün diğerinden kısa?

Bak çürüyor ellerinde, ellerinle koyduğun yasa.

Çürüyor insan, eskiyor dünya, akıyor kan ve biriken kir.

Sen ruhun ölmezliği, ben yansız fikir.

 

Üzülüyor musun, nerede yaşamın sonu, bu renkler neden soluk?

Kehanet, paradoks, uçurum, kıyıya vurmuş bir çocuk.

Az kaldı neredeyse anlayacaklar, büyüyor enerji ve savaş.

Sen özgün devrim, ben postmodern çağdaş.

 

Gökle toprak arasında akıtılmış iki damla gözyaşı.

Hem düzene karşısın, hem kendine karşı.

Düzen bu: ya aşkla arayacaksın ya da pişmanlık.

Sen çoğul sevdalar, ben tekdüze yalnızlık.

 

Şimdi sorgulama vakti içimizdeki inancı.

Sen ve ben, ne kadar hüzünlü ne kadar acı.

Bir şey söylüyor muyum, hiç diyorum hiç.

Sen benden hariç,

Ben senden hariç.