Bir şeyler değişmeli yarın

Bacası dumanlı bir gemiye binmeliyim mesela

ve suyun maviliğine yahut yeşilliğine

rüzgarın ne yönüne ne de gücüne aldırmadan yol almalıyım

belki de bilinmeze


Bir şeyler değişmeli yarın

Zifiri karanlık bir gecede alıp karşıma kendimi

bir bir affetmeliyim hatalarımı

Hata değil, yaşanmışlık demeliyim adına

Olan oldu, üzme artık kendini demeliyim sırtımı sıvazlarken

Ve her şeyi unutmuş iki iyi dost olarak kalkmalıyız ayağa

yeniden


Bir şeyler değişmeli yarın

Daha zor sinirlenmeliyim mesela

ve daha kolay hatta ölesiye gülmeliyim

pek de komik olmayan şeylere aslında


Bir şeyler değişmeli yarın

Dibine kadar sevmeliyim mesela

lâkin aldığım kadarıyla yetinmeliyim

Sevmenin bir alacak-verecek meselesi değil

hibe vesilesi olduğunu bilerek

dibine kadar sevmeliyim sevdiklerimi


Bir şeyler değişmeli yarın

Hayal kırıklıklarımı çöpe atmalıyım mesela

Hatta kırılmaz maddelerden kurmalıyım onları

Kurmak ile kırmak arasındaki tek harflik hakkımı

hayalden bir hayat için saklamalıyım


Bir şeyler değişmeli yarın

Bir kere değil, on kere de gelsek dünyaya

her seferinde sonuna kadar yaşamak zorunda olduğumuzu bilerek

büyük bir ciddiyetle yaşamalıyım

Nâzım Usta’nın sözünü dinleyerek


Bir şeyler değişmeli yarın

Bir şeyler, ama en çok ben