Kapalı zihinlerin gözleri, bakışlarını dünyanın mezarlığına gömmüştü. Toprak kan revan içindeydi fakat körler mutluydu. Bir varmış bir yokmuş, diyordu kör kadınlar. Gözler varmış, artık yokmuş; umutlar varmış, artık yokmuş; yaşamak varmış, artık yokmuş. Belki de hiçbir zaman var olmamış, tanrı kahkahalarla gülüyormuş çünkü tek gören oymuş. Aldatılar suyuymuş toprağın, kan revan soytarıların şarabı olmuş. Körleşmiş insanlar ülkesinde doğuştan kör biri kral olmuş, dünya zaten cehennemmiş ve bir başka gezegen çıra olmuş. Çığlık çığlığa susulmuş çünkü konuşmak kelimesi unutulmuş, doğuştan körler hırsızmış ve konuşmak böceklere meze olmuş. Acı dünyanın karnını doyurmuş ve yaratılışı tamamlanmayanlar gözleri yaşlı birer yarım ceset olmuş. Canım dünyanın kalemi kırılmış ve ucunda yaşamın hazin intiharı duruyormuş.