senin hayatında herhangi bir sıfat verilmeden adımın önüne öyle bomboşmuşçasına bir hiç tanımına bile uyaraktan hatta ama varlığımın hissini en olmadık zamanlarda bile hissetmeni isteyerek neresinde istersen, ister köşe başında ister kuytu köşelerde, senin hep geleceğin bir yerde olmak istiyorum. Ne yeni bir evin sokağını ne de bir şehri bilmek istemiyorum; gözümü kapattığım gökyüzünde ki yıldızların, sabah uyandığımda senin gözlerinde toplandığını görmek istiyorum, başka hiçbir insanın bu dünyamda olmasını istemeyerek nefesimin tükeneceği o son noktaya kadar ihtiyacım olan her şeyi sadece seni izleyerek, seni duyarak tamamlayarak bu hayatımdaki son anımın seni görmek olmasını  istiyorum. mantıken veya fiziken bir bağımız olmasını değil kalben ve ruhen dokunmak istiyorum sadece. seni tanımak ve seni daha fazla bilmek için bu hayatın bana biraz daha adil davranmasını ve mümkün kılmasını diliyorum, konu sen olunca yaşamak istiyorum, sürekli benimle yaşayan endişeyi seni düşündüğümde evimden kovuyorum, bir şeyler olduğunda etrafımda seni arayan gözlerimle baş edemiyorum, biraz daha gerçek hissediyorum sesini duyduğumda, dinlediğim her şarkıda sana gülümsüyorum, içimde sana karşı dökülmek isteyen kelimeleri susturamıyorum, izahı zor tüm güzel hisleri seni anımsadıkça hissediyorum, başım dönüyor. sana sarılmak diyorum boğazımda ki düğümlerden kekremsi bir tat yayılıyor lâkin benim kollarım seni sarmaz, biliyorum, ölüm tam göğsümde ve ben hala adını sayıklıyorum.