O zaman hayat bir kuşüzümü kadar ufaktı,
Görüntüler sokağında
Çıksa da çıkmasa da
Kâğıtlarının üzerinde aynalar otururdu
Sözlüğün bomboştu, beyaz küçük atlar
Koşuştururdu kafanın sandık odasında.
*
Çocukluğunun asma katında,
Ruhun ağrımazdı, yoktu ki ruhun
Ölüm tabandaydı
Can yelekleri tavanda olsa da.
Sonra hep dudak dudağa
Yeniliğin ve açıklığın büyük hayvanlarıyla
Ama yoktu Babil çocukluğunun asma katında.
*
İletkinin gönyenin deltasında otursaydın
Kurtulurdun çarkın sille ve tokadından.