"Bunu sen mi yazdın Başak?"
...
"Önemli olan öğretmenin sorusuydu aslında. Çünkü edebiyat bu soruyla başlar. Sana anlamsız gelebilir ama ben bu soruyla birlikte kompozisyonu yazanın gerçekten de 'başka biri' olduğunu ve bu başka birinin içimde bir yerde olduğunu, benim görüp işittiğimi bile fark etmediğim şeyleri görüp işittiğini, sonra da kah kendisi köle olarak kah beni köle kılarak yazdığını ilk bu soruyla keşfetmiştim" (sf.30)

***

...Sokak köpeklerinin söylediği şarkılar genellikle çöplüklerde geçen bir hayatın zorlukları ya da belediye tarafından zehirlenmek ile ilgilidir. Ev köpekleriyse şarkılarında, aynada kendini görmenin baş döndüren kederinden ve şehrin dışına götürülüp bırakılmaktan söz ederler. (sf.91)

***

...ama gerçek daima biraz hüzünlüdür. Gerçeği ararken bir yandan da bulduğumuz anda değiştirmeyi düşleriz. Çünkü aynı zamanda gerçek daima biraz utanç vericidir.
Utanç bizi ikiye böler. İkiye bölünmenin en dayanılmaz yanı, iki parçanın da hala canlı olmasıdır. İnsan herhalde bu yüzden kendini öldürmeye çalışır. İkisinden biri gitsin, der. (sf.98)

***

...Her şeyi yerli yerinde, tıkır tıkır işleyen bir hayat kurduğunda, o hayatı yerle bir edecek bir felaket kurgulamak da farz olur.
..."insan yarattığını yok edebilmek de ister." (sf.109)