Bir yağmur sabahı.
Kelimelerimin dile geldiği günler.
İlkbahar,
Çiçeklerimin doğduğu,
Sonbahar,
Yeşil yapraklarımın umudunu kaybettiği,
Kış,
kar tanelerin, defterimin yüzüne dağıldığı,
Yaz,
Güneşin kelimelerimi ısıttığı günler, geceler.
Belki de aylar, yıllar.
Bir yağmur sabahı.
Harflerimin yağmur gibi döküldüğü günler.
Damlaya damlaya göl olan yağmur taneleri,
Kelimelerimin yeryüzüne dağılışını karşılıyor.
Bir yağmur sabahı.
Oluşan gölcüklerde,
Yalvararak tutunuyor, kelimelerim paçalarıma.
Satırlarımla kucaklıyorum onları güneşli, yazlı günlere.
Satırlarıma akıtıyorlar yağmur tanelerini.
Satırlarımı ıslatsın yağmur tanesi.
Satırlarım koksun, yağmur, toprak kokusuyla.
Susmasın satırlarım
Yağmur konuştursun satırlarımı.
Yeri gelsin yazsın satırlarımın her köşesine.
Anlatsın, 'ne çok acı var' diye.
Konuşsun Cahit Ağabey gibi,
Anlatsın bize, acının ne denli çok olduğunu.