uzanmışız koyun koyuna bulutsuz geceye

üstümüzde ne varsa var bir de alaca tanrı

açmışız kirpiklerimizi dua üstüne dua

ben ağlarım sen ağlarsın ağlar bu dağlar

kehkeşândan bir yıldız eğilir saçlarına

feri nâçiz gözlerimde kızıl haziran gibi

kehkeşândan bir yıldız eğilir saçlarına

gökyüzüne yaz yağmurları yağdırır gibi


ağaçlar sararmış bir şarkı mırıldanıyor

yoldan otomobillerin lastik sesleri geliyor

bir jilet gibi kesiyor sükûnet en eski urlarını

kulak ayyuka mahsus duyuyoruz gördükçe

gördükçe ellerimiz titriyor korkuyoruz cinden

korkuyoruz kocakarı masallarından büyük dinlerden

kelam açmıyor ağzını suspus ağlıyorsun

sen ağlarsın ben ağlarım ağlar bu dağlar

sonra gelir herhâl rüzgarlarıyla kara nikâb

peşinde berrak bir su kıvıl kıvıl akar gelir

kehkeşândan bir yıldız eğilir saçlarına

cebrail ceylan yüreğine ayet indirir


yaşamak ağrısıyla ne kadar da kardeş uçurum

varmadıkça aşağı görünmüyor dibi

dallar koymuşlar yırtılsın diye gömleğimiz

benim etimde etinden başka bir şey yok ki

biriktirdiğim kapılar var sana açılsın diye

ayda yılda suladığım nergis çiçeklerim

bir selam vermezsen susuz kalacaklar

sen ağlarsın ben ağlarım ağlar bu dağlar

kehkeşândan bir yıldız eğilir saçlarına

bir ömür dolusu gözyaşı getirmiş gibi


zelzele yerden yere vursa şimdi âfâkı

karşıki kentte binalar sokaklara devrilse

toz olmuş bir cuma bıraksalar ardında

senin aklına ölen körpe canlar gelir

ölümü düşünür tek kadehte ağlarsın

sol omzum mendil olur yaş haykırır

sen kapımı sükûndan gayrı çalmazsın

kehkeşândan bir yıldız eğilir saçlarına

dipdiri ölümün her halini anlatmış gibi