Şimdilerde sıkı sıkıya tutunduğum, beni kendi alanı dışına çıkarmayan tüm zorunluluklardan kurtulmak istediğim bir dönemdeyim. Bırakmak lazım bazen. Koca denize bırakılan kağıttan gemi gibi süzülmesine izin vermek lazim. Deniz için o kağıt parçasının pek önemi olmasa gerek. Kaybolup gidicek bir kağıt parçası, yıllar geçtikçe unutulacak. İçimde büyüttüğüm şu yükleri tam da bu kağıt parçası gibi denizin ortasına salıvermek bütün çabam. Bana iyi gelmeyen her şeyden uzaklaşmak, kayboluşlarını izlemek.
Ağırlaştım çünkü fark edemeden her şeyi yükledim sırtıma. Biliyorum ki her şeye yetişemezdim, her şeyi kontrolüm altına alamazdım. Her şey istediğim gibi de gidemezdi.
Bu yüzden bırakmak lazım bazı şeyleri. O kağıt parçası yolunu elbet ki bulacaktır. Kalması gerekiyorsa kalacaktır, gitmesi gerekiyorsa zaten tutamayacağız.
Kağıttan gemilerim nereye kadar yüzerler, kimlerle karşılaşırlar bilmiyorum ama onları geri alma ihtiyacı doğduğunda eski halde olamayacaklarını biliyorum.
Anlıyorum ki gerçekten bırakmak gerekiyor bazı şeyleri.