Belki hiçbiriniz bilmeyeceksiniz tabi,ama geceleri üzüntü ve stresten mideme giren ağrılar,uyuşan kolum ve ağrıyan göğsümle ben,ölmeyi dilemek üzereyim. Basit can sıkıntıları mı sebebi bunların;sanmam. Artık gerçek sebeplerim var, artık geçmişe dalıp da üzülmüyorum. Anlaşılmak istemek,inanın bundan korkuyorum. Biri çıkıp da,"seni anlıyorum demesin istiyorum. Öyle cümleler kurayım ki kimseler anlamasın,fakat ben meramımı dökmüş olayım bir yerlere. Yıllar geçtikçe bende gelişen düşünce, dünyada asla mutlu olamayacağım düşüncesi. Yanıma kim geldiyse boşuna,bir teselli bulamadım ben kimseden. Üzüldüğümü söyleyememek gibi bir meselem var benim, üzüldüğümü kime söylesem daha da üzüyor. Bunları laf olsun diye söylemiyorum, yazmam gerek çünkü. Şimdi birileri daha çıkar ve alay ederler. Kabul,ne diyeyim ki? Yâni, gerçekten hisseden insanlar nerede? Benim bu dünyada gerçekten aklımın ermediği şeyler var. En çok da insanların katı kalpliliğine hayret ediyorum. Ama kimseye katı kalpli demedim hiç, çünkü biri bana böyle bir şey söylese kalbim kırılır muhtemelen. Kimsenin kalbini kırmak istemiyorum. Kalbim kırılıyor ve ben ölmek istiyorum. Ölmek istiyorum çünkü kimseyi üzmek ve kırmak istemiyorum. Belki pes etti diyeceksiniz,evet pes ettim. Kırmak istemiyorum ve katılmaktan yoruldum. İnandım ki bu dünyada beni mutlu edecek kimse yok. Dünyada mutluluk denen şeyin olduğuna biri beni inandırsın. Yoruldum, gerçekten yoruldum.