bu gece içimi dökmem gereken şeyler var.

duymanı istediğim onca müzik,

yıkıp geçtiğin hayatımın nasıl gittiğini,

hâlâ düşünürken kendime sövdüğümü duyman gerek.

bir gün gelir misin diye düşünüyorum.

hiç başlayamadığım sonu gelmeyen şiirler yazıyorum.

belki duyarsın hissedersin.

hiç mi değeri yoktu gözünde,

gecenin bir köründe zorla ayrıldığımız sokakların?

hiç mi hatırı yok rüzgarlarının,

elinden tutup koşturmak istediğim karlı caddenin?

gözlerine bakıp seni seviyorum diyemedim.

ama senin istediğin bu değildi biliyorum.

sen öyle biri değildin,

gönül işlerine gelemezdin.

tüm İstanbul sana kalbini verse yine iterdin.

en kötüsü de bunun farkında olup seni sevmekti belki.

asla seni sevmeyecek birinin gözlerinde kaybolmak.

hangi aşağılık varlık yapardı ki bunu kendine?

başkasının gözlerine bakıp güldüğünü bilmek,

yarım kalmış hayallerimin,

sigara izmariti gibi sönmesini istiyor.

bana çizdiğin resim, senden kalan tek şey,

hâlâ asılı duvarımda.

herkes yanından geçip gidiyor hikayesini dinlemeden.

senin bile umursamadan verdiğin o resim,

hayatımın bir parçası olmuş.

alıştım kısmen.

hep kendimi kandırıyorum ya da insanları,

ama çok özledim seni.

kimseyle konuşamadığım kadar senle konuştuğum sözleri.

ve her şeyin sonu sendin biliyorum.

senden sonra kimse olamadı bende.

insanlara insan gözüyle bile bakamadım.

çok doluyum.

sanırım sadece sana ihtiyacım var.

oturup yanımda resim çizmeni izlemeye,

güzelliğini sığdıramadığım kadrajla

onlarca fotoğrafını çekmeye.

henüz silmeye cesaretimin olmadığı resimlerine

ihtiyacım var.

artık dayanamıyorum.

geçmişimden kurtulmak istiyorum.

bunu düşünmek bile ihanetmiş gibi geliyor.

ihanetin nefreti beni boğuyor.

öldürüp yemek istiyor.

sen giderken dur bile diyemedim.

sense çoktan kaçmıştın.

anıların sessizliği beni esir alırken sen başkasının kollarındaydın.

bunları hatırladıkça bir şeylere zarar vermek istiyorum.

kendimden nefret ediyorum.

kendime kızıyorum.

ama kimseyle konuşamıyorum.

herkes konuşurken sevdiğimi anlatamıyorum.

duygulardan nefret etmeye başladım.

sağlığımı, hayatımı o kadar önemsemiyorum ki 

insanların yüzlerini bile görmek istemiyorum.

çok deniyorum küçük şeylerle hayata tutunmayı.

böyle nereye kadar gidecek bilmiyorum.

zaten her şey geçici,

kendi canım bile.

öyleyse hayata tutunmanın amacı ne?

çok kez bittim bu odada,

bu evde.

gecenin köründe ağlayarak uyanmaktan bıktım.

sadece uyumak istiyorum.

kafamı yastığa koyduğumda aklıma gelmemeni.

sadece mutlu olmak istiyorum.