Bastığımız her yerin tansiyon sorunu var

Kaç hüzünlü olduğunu bilmediğimiz satırlardan aşmışlığımız var

Kafatasımızda yuvasını kurmuş

Kimliği belirsiz kuşlar şakırken

Kinci bir cennet kuşu gibi tüylerimizi yoluyoruz

Arsız ve yersiz bağırışlardan ikrah eden

Arzular apartmanı sakinleri

Geceleri tenha ve elem kaplı bulutları toplayarak

Ucu sivri bir ıstırap yapar

Düşülesi hatalar yapıyorum 

Hatalardan ders almıyorum

Ders veriyorum onlara

Kehribar kokulu neşenin

Hovardalık gecelerinde kursağında çay bardakları çatırdıyor



Denizlere tutunan kayıklar gibi çapulcu sarsıntılarla

Ufka gönlünü kaptırır bütün maviliklerin miçosu

Kabakların içine keder tepilmiş

Kilosu kaç eyvallah diye bağırıyorum pazarda

Tam elli beş kilo sancı yüklüyorlar omuzlarıma

Saatlerin üzerine elden düşme bir külüstür gibi kuruluyorum

Zamanım geldiğinde

Saatsizliğimin verdiği yetkiye dayanarak

Günde iki defa şiir açıyorum

Beni çepeçevre saran gizemi

Dokuma tezgâhlarında dokurlar vücuduma

Ve kemiklerim kiracı vitaminleri kovarak gizemleri depolar



Şöhret, neşe ve lahanagillerden brokoli adına

Kocaman yeminler ediyorum hayatımda

Ben acınası hallerin yokluğuyla kavruluyorum aslında

Eşi benzeri olmayan manzaraları

Tek kullanımlık vapur sefaları gibi savuruyorum

Vurdumduymaz tavırlar alıyorum pazar pazarından

Kavanozlara dolduruyorum

Annem havası kaçmasın diyor

Yetkisizliğimin vermiş olduğu yetkiye dayanarak

Zaye kapatıyor kavanoz kapaklarını

Zaye dokunduğunda

Kavanoz kapakları bile havaya giriyor

Son bir şans verilmeliydi diye mırıldanıyorum

Mutluluğa gebe yüreğimi, baharatlarla süslemeliydim

Paletle tuval üzerine döşenmiş kırmızı yelkenli gibi

Denizin üzerinde seksek oynayarak hafiflemeliydi ağrılarım



Kristal suların kendini uçurumlardan atarak çağıldaması

Kutsal düşlerin derinliklerinden çıkarılan mücevherdir

Rutubetli bir evin arkasından cılız bir sokak ışıldar

Dönme dolap aşkları

Kuvvetli duvarların ardında meçhulü bekler aslında

Kaç kelime bıçak altına yatar doğrama tahtalarında

Ve pürdikkat kesilir, sessizliğe sarıldığında

Şiir olduğuna ölüm fısıltısı