Birini sevmek aslında o kişiyi sevmek değildir. Kendi içimizde tasarladığımız bir karakteri dış görünüşünü beğendiğimiz bir başka kişiye sanki o karaktermiş gibi düşlemektir sevmek. O yüzden bazen kişiyi tanıdıkça hayal kırıklığına uğrarız. Ya da daha çok anlam yükleriz. Mesela neden o asla bunu yapmaz dediğimiz kişiler her zaman onu yapıyor? Hiç düşündük mü? Peki yapmaz dediğimiz şeyleri yaptığı halde ondan vaz mı geçiyoruz? Tam tersi daha çok bağlanıyorız. İnsan beyni her zaman elde edemediği şeyleri daha çok arzular. Bu da bizim yaradılış problemlerimizden sadece biri ne yazık ki. Aslında güvence altında hissettiğimiz en huzurlu olduğumuz kişiler bizim için doğru kişiler değil midir? Belli bir yaştan sonra öyledir belki de. Ben o yaşımın gelmesini sabırla bekliyorum.