Yahut bir sürgündüm belki.Bu dünya bana göre değil! Bu döngü benim hayalim değil.Ne zulme ne de ihtirasa kurban olamam.Layık görülen buysa demek , sürgündü bu!Ezelimi bilmem ama ebedimi görmek istiyorum. Bana reva görülen bu hayata da bu senaryoyu yazana da isyanım var!Yahut değil, kesin sürgündü bu dünya Bir kaçış yolu var mıydı? Bir oluru?Hepsi bir rüya mıydı demek isterdim, lakin yaşadığım bu ağır yük ,òyle bir hissetiriyorki gerçek olduğunu sesimi soluğumu kesiyor. Bazen çok güçlü kılıyor ve bu dünyayı tek elimle taşırım gibi hissediyorum. Bazen ise o dünya omuzlarıma zulüm yapıyor. Canımı çok yakıyor. Boş ver takma demek bile lüzumsuz. Olması gereken boş vermek mi yoksa kabul etmek mi? Peki kabul ettim, ne zaman geçecek bu sancılar? Nasıl geçecek? Ben yoruldum . Ben tükendim. Ben her şeyden vazgeçtim. Ama peşimi bırakmayan bir sancı var. Ne keyif bırakıyor ne de güç.... Aslında zayıf bir karakter değilim, fakat yenik düştüğüm çok noktalar var. Ağlamak bile hafifletmiyor artık. Hatta dostlarıma bile anlatmak istemiyorum. Onlara da yük olduğumu düşünüyorum şu sıralar. Beni sarıp sarmalayan herkesten ve her şeyden kaçmak istiyorum. Böyle değildim eskiden, böyle değildim. Hayat , hayat enerjimi çalan hırsızın tâ kendisi. Ondan şikayetçiyim. Bu bana olmayacak bir hikayeydi yaaa... Olmadı... Bu senaryo bana uymadı. Valla uymadı. Beni aşağıya çeken bir haksızlık ile ben hayatı nasıl bitireceğim? Yakışmadı.... Bana bu hayat hiç yakışmadı. Ağlamayı bile acizlik olarak görmeye başladım . Bu kadarı kâfi. Benim artık gülmem ve eski hayat dolu neşeme geri dönmem gerekiyor. Yoksaki ben bitiyorum. Benim yeniden doğmam ve bu hayatı lâyığıyla hakkım olanla yaşamam gerekiyor. Çünkü ben bitiyorum....
01 Haziran 2024 / 17:20
İlknur İNCE