Bazen sadece yorulursun... O kadar yorulursun ki etrafında olup biten hiçbir şeye tepki veremez, hissedemez hale gelirsin. Ama aynı zamanda hiçbir şey yapamamanın verdiği huzursuzlukla kendini yetersiz görürsün. Bu döngü önce yavaşça etrafını sarar ve daha sonra yok etmeye başlar. En zoru ise bunu yalnızca senin bozabilecek olmandır. Çok soğuk bir günün ardından o tatlı sıcaklığa karşı koyamayıp saatlerce hareketsiz bir şekilde o sıcağın altında kalmak gibi, asla ama asla kıramazsın bu döngüyü. Oysa yapılması gereken basittir. Yalnızca kendini dinlemek bile yeter bazen. Bazen de doğayı, denizi, kuşları, en sevdiğin şarkıyı... Bu güne dek böyleydi bu. Çoğu zaman bunları yapmak işe yarardı, çoğu kez çekip alırdı beni o zehirli yılanların arasından. Ama artık öyle değil. Artık sadece bunları yaptığım o kısacık zaman diliminde huzurluyum, hayata olan sorumluluklarıma sırtımı döndüğüm zaman. Ha bir de evimde olduğum zaman huzurlu olurdum, sanırım bu bir daha hiç olmayacak. Kendime yeni evler yaratabilmek, o huzuru tekrar hissedebilmek ümidiyle...
Sevgili günlüğüm kötü hislerimi benden birazcık da olsa uzaklaştırdığın için sana teşekkür ediyor, bu yazıya maruz bırakıp üzdüysem, bunu okuyanlara özürlerimi sunuyorum...