Bu şehirde anlatacağım pek bir şey yok sana. Elbet bir gün yolun, en başından kazanmış birine rastlamış, öğrenmişsindir. El ele tutuşarak geçtiğiniz caddeler, deniz kenarları, korular ve tepeler... Ben bu şehirde büyüdüm fakat çok nadirdir bildiğim yerler. Ne yazık ki en kötüsü, sarıldığımız hiçbir yer olmadı seninle. Oysa ki bir tek bunun için var gibiydik. Sana olan sevgim karın doyurmadı biliyorum fakat benim iştahımı çok kaçırdı başka aşklara. Artık seni anlatmak için yazdıklarım, olmayacağını kabullenen birinden ve bu birkaç cümle sonrasında ağlamama neden oluyor. Kim bilir kaçıncı kez oturuyorum sadece bu yazıyı yazmak için? Kim bilir kaçıncı kez ağlatıyor seni anlatıyor olmak? Nasıl kabul ettirebilirim insanlara, kendime kabul ettirdiğim kadar kolay bir şekilde, hayat bitti benim için.