tatlı telaşlarının süründüğü dönemlerin. sen kendini çürüterek mi büyüttün yavrum. allah kahretmesin ki sana göğsümü açıp “bak” diyemiyorum, sana “bak ben bundan ibaretim, şimdilik!” diyemiyorum. sen beni anlayamazsın. biz beraber ağlayamayız. sen bana güzelim demekten vazgeçersin. değil mi. ben sana yetişemiyorum. ve sen beni beklemen gerektiğini fark edemeyecek kadar değer vermiyorsun bana. vedalaşalım mı. iki kolunda olmayacaklara kandım. bir çocuk gibi sana sığınmanın düşü ile kıydım kendime. sen benim için korkmazsın. ama ilk defa değil. çürüterek büyüttüm ben kendimi.

sen bana benim gözlerimden bakamazsın. kapadığım kapıları görmeye dahi tenezzül etmezsin. biliyorum. bilmez miyim. bilmez miyim. ben, kendi başımda kırdığım aynaları bilmez miyim. kanımın tadını bilmeden hayatta kalır mıyım zannediyorsun. hem sen korkarsın. korktuğun için anlamazsın. anlama. olsun, değil mi. ama ne olursun. anlamayacaksan bana bakma. bana ne olur bakma.