Doğduğumuzdan beri beynimiz normal bir insandan farklı çalışıyor. Aynı parmak izleri gibi her delinin beyni de farklı çalışıyor. Hepsinin farklı konularda yüksek potansiyeli var. Bu potansiyel kişinin kabuğunun içinde yatıyor. Çoğunu kullanmıyor. Daha fazla kullanması için kabuğunun kırılması lazım. Kabuğunu kırmak delinin aklına gelmez çoğu zaman. Çünkü çok düşünür. Kabuğunun içindekini fark eder ama kabuğu olduğunu fark etmez. Potansiyelinin çıkması kaderin ellerindedir genelde. Çünkü kader en çok yönlendirendir; acı ve eziyet çektirir. Eğer kader güzel bir yerden delik açarsa deli insanlığa yararlı olur, eğer isterse. Eğer deli fark ederse bir kabuğu olduğunu, kendisinin en altından deler kabuğunu çünkü açtır anlamaya. Sonra insanlar görünce der ona deli diye. Aslında deli, deli değildir. İnsanlarla arasındaki düzey farkı çok olduğundan anlayamaz insanlar onu, o yüzden derler deli diye. Aslında asıl yaşayan delidir bu hayatta. Çünkü her insan gibi her şeyi yapabilir. İster sever, ister yok eder. Gerisi ona kalmıştır. Ama umarım fark eder. Hiçbir şey olmadığını. Ve düşünür bunun üzerine, hakikati bulur umarım. Artık yapabilir sadece kendisinin yapabileceğini. Vaktinde ölür umarım.