Bir biz kaldık buralarda.
Soğuk kaldırım taşlarında
Kağıt parçalarını tutuşturup yaktığımız
Anlık ısıtan o ateş misali
Anlık yaşadık her anı.
Görmek için o küçük anları bekledik,
Gülmek için bekledik,
İnanmak için bekledik.
Peki ya sonra,
Umduğumuz her şeyden tek tek vazgeçmek kaldı geriye.
Bir biz kaldık yıkık duvar köşelerinin dibinde
Temelimiz yanlış yerde biliyoruz
Rüzgarın yönü ters koşamıyoruz
Yine kaldık burda
Oysaki bu duvarlara asılı tabloları hayranlıkla izlerdik
Ta ki dokunana değin
Kırık çerçevesinin camları, ellerimizi kanatana değin.
Merdivenlerin üstüne çömeldim çıkamıyorum, aksine iniyor gibiyim
Diğer yandan merdivenlerin dibinde yeşeren çiçekler bana gülümsüyor.
Lakin yıkık duvarlar merdivenler ve kırık tablo burda kalamzsın diyordu.
Kalamazdım biliyordum ama çıkamıyorum. Kalmak zorundaydım, çiçeklerin hatırına belki de.
Rüzgarın yönü değişene kadar burda kalmak zorundaydım.
Ya da rüzgara karşı koşacaktım.
Son gücümü harcamak uğruna çabaladım
Ve yine kaldım hapsolduğum yıkık duvarlar arasında
Gidenler gitti, biz kaldık buralarda.