Çerçevenin içinde ne yapıyorsun küçük dostum? Bu soruyu sakın müstehzi algılama. Acaba neyden kaçıyorsun? Diğer böceklerden mi yoksa? Neden normal bir böcek olup orada burada cirit atmak varken gelip içinde çizdiğim resim olan çerçevenin içine girdin? Belki de keyif, belki de kendini diğer yerlere ait hissetmiyorsundur, burası rahatlatıyordur seni. Doğru söyle burada kendini buldun değil mi? Ya da dur dur, çizdiğim resmi çok beğendin, gördüğün an ‘’oh ya işte budur be’’ mi dedin? Böyleyse küçük dostum seninle iyi anlaşacağız. Madem benimle yaşamaya başladın, o zaman sana bir isim bulmamız gerekecek. Şöyle güzel mi güzel, kulağa hoş gelen. Bilge mesela, en sevdiğim isimdir. Sevdin mi? Bayıldın değil mi? İkinci olarak ne kadar kalacağına karar vermeliyiz. 1 gün? 1 ay? Değil mi? 6 ay o zaman. Hala mı yok? Tamam o zaman sen karar veriyorsun küçük dostum, istediğin kadar kalabilirsin. Ama o zaman da ben senden bir şey isterim. Öyle gitmek falan yok. Bir iki gün gidebilirsin canım tabii sözümüz yok. Ama sakın he temelli gitmek, asla olmasın. Seninle çok güzel anlaşacağız.