Şimdi kaldır kafanı yavrum, doğrulmaya çalış. Yürümen gerek. Uzaklaşman gerek. Her şey daha net, daha berrak gözükene kadar yürümen gerek. Korkmadan, arkana bakmadan yürümen gerek.
Gerekli mesafeye ulaştığında asıl bereketi ve güzelliği bulacaksın. Belki eksik, muhtemelen yorgun, oldukça yaralı… Ama iyileşeceksin. Kendi kendini yenileyeceksin. Eskisi gibi değil, eskisinden daha güçlü bir halde. Öldürmeyen acı güçlendirir demiyorum, öldürmediyse zaten güçlüsündür diyorum. Aynaya bakmaktan korkma yavrum, aynada gördüğün kişi ancak senin yegâne arkadaşın.
Ben mi? Ben başka bir şeyim artık. Belki daha soğuk, daha net ama daha temiz, daha berrak, daha sade. Ben şimdi kendimin en iyi versiyonuyum. Yarın daha iyisi olmaya çalışacağım.
Aynanın karşısında geçirdiğin günleri de aynaya bakamadığın günleri de… Sabahı olmayan gecelerini de açlıktan guruldayan mideni de… Hiç kurumayan göz kenarlarını da bunları yaşamana sebep olan bu bazı anları ve bu bazı insanları unutma yavrum. Unutma ki nereden nereye geldiğini bil daima.
Hiçbir zaman unutma, bu dünyada senden güzeli yok ve lütfen yavrum, bir başkasının güzelliğini de kirletme.
Ne bu bazı insanlarla ne de bu bazı insanlardan ol…
Bol şans yavrum.