Yaşam ikiye bölündü: ondan önce ve ondan sonra.
Taze fidanlarla döşeli bir kır bahçesi gibiyken gönül,
Güneşi tepeye yeni oturmuş hayatın.
Daha rüzgâr, daha zifir, daha zehir tatmamış bir dimağ,
Keskin, ölümüne keskin bir jiletle ikiye bölündü.
Sonra çıtırtıları duyuldu yaprakların,
Kızıla, sarıya ve envai çeşit renge bürünüp gözleri büyülerken içten içe kuruyorlar; gizil bir kışı doğurmaya hazırlanıyorlardı.
Fakat bu savunmasız çiçek, bu masum çehre, yaklaşan hâzânı "ilk baharı" sanıyordu.
Sonrası kış, sonrası üşüten fırtına; yanaklarını okşayan tatlı meltem yok artık.
Mevsim neden değişti, renkler neden birleşti, neden dövüyor damlalar cılız bedenini?
Çünkü gün, zemheri vaktiydi.
https://music.youtube.com/watch?v=AoBLLZ9Wz4I&si=CaBL2_wJJz-UkuN9