hatırlayınca, zulmü çoğalır anıların

bir ellerinde mızrak gezer dururlar

saplamak için nefesime


zaman yelkenlisine tersten

esen hain bir rüzgarın izidir bendeki

her nefes bir kağıt kesiğiyken,

haced yok mızraklara.


boş lakırtılar senfonisine yetişmeye çalışır turnalar

yaşlılar ölümle gezer,

gençler ölüm tanrısından uzakta zar atar.


meyin şişesi kırık

gönül, dergahından uzakta

binekle gezmez anılar

denmez beni de götürün yanınızda


bir mi ? bin mi?  yüz bin mi? dağıldığın

ey gönül..

nar mısın? misket mi?

ey gönül..

umman isen sahilin nerdedir?

ey..


gökle barışık turnalar

elbet vuslata erersiniz bir gün 

fakirin kelamı sizlere değil

geri dönün,

size boş lakırtılar senfonisi gelir fakirin kelamı

vuslata ererseniz

erdiğiniz yere götürün bu fakir selamı

ey..