Bir tabloya hapsediyorum bakışlarımı bazen

Bakışlarım sürüklüyor zihnimi içeriye

Bedenimi de tutup götürürken kollarından

Göz kapaklarım gölge düşürüyor gözlerime


Karıştırıyorum soyutla somutu bazen

Zihnime çöken bir sis var

Bulutları görmüyorum uzun zamandır

Oysa ben çıkacak fırtınaya da hazırım


Şehrin karanlığına siniyorum bazen

Kalabalığı atlatmak için hızlanıyor adımlarım

Deniz köpürüyor ve zihnim çalkalanıyor

Bırakıyorum kendimi mavinin kollarına 


İşte, boşluğun içinde sallanıyorum 

Zaman çarklarını işliyor beynime

Yarın bugünü çalmış şimdiden 

Kayıp sandığım şeyler hiç olmamışlar meğer...