Bir tabloya hapsediyorum bakışlarımı bazen
Bakışlarım sürüklüyor zihnimi içeriye
Bedenimi de tutup götürürken kollarından
Göz kapaklarım gölge düşürüyor gözlerime
Karıştırıyorum soyutla somutu bazen
Zihnime çöken bir sis var
Bulutları görmüyorum uzun zamandır
Oysa ben çıkacak fırtınaya da hazırım
Şehrin karanlığına siniyorum bazen
Kalabalığı atlatmak için hızlanıyor adımlarım
Deniz köpürüyor ve zihnim çalkalanıyor
Bırakıyorum kendimi mavinin kollarına
İşte, boşluğun içinde sallanıyorum
Zaman çarklarını işliyor beynime
Yarın bugünü çalmış şimdiden
Kayıp sandığım şeyler hiç olmamışlar meğer...
Rana Sezgin
2021-11-11T15:31:14+03:00Giriş dörtlüğü güzeldi. Ayrıca Reyhan Hanım'a katılıyorum. Daha alışılmamış ifadeler kullanırsanız çok daha güzel olur bence. Kaleminize sağlık. 🍀
Reyhan Polat
2021-11-11T14:49:53+03:00Akış güzel, belli bir uyumu var ama anlatımı kimi yerlerde daha vurucu bekledim. Örneğin, soyutla somutu karıştırmak geçiyor. Bunu direkt söylemek yerine içindeki durumu anlatsanız çok daha güzel olacak diye düşünüyorum. Kaleminize sağlık.