Boşlukta savrulurken tutunmuştuk biz ikimiz
Öyle gülümsetmiştin ki kalbimi
İsterdim sana olan ilk şiirim mutlu şeyler hakkında olsun
Çiçekler açtırsın kalbinde, gözlerini parıldatsın
Nefes alamadığında nefes olsun sana
Ama itildiğim bu boşlukta nefes alamıyorum
Aydınlık bir yüzün solgun gölgesiydim ben belki
Dudaklarını bastırırken dudaklarıma
Ruhun kimin için ezildi?
Dizlerinde, saçlarımı okşadığında
Zihninde, parmaklarının gezindiği saç telleri kimindi?
Göğsüne yaslarken beni
Yanına uzandı mı onun hayaleti?
Sevgiden mi akıttın göz yaşlarını, suçluluk hissiyatından mı?
İzin var hâlâ dudaklarımda
Saçlarının hissiyatı parmak uçlarımda
Yüzünün hatlarını ezberimden çıkarmadım
Senin sevmediğin, benim bayıldığım, omzundaki ben,
Bana kendimi sevmeyi öğreten sen,
Her bakışın, her gülüşün çivilenmiş haldeyken aklıma
İçimdeki kuşların kanatlarını kopardın, nasıl?
Öldürdün kelebeklerimi
Utanmadan canlanmaya çalışırlar, kimisinin son debelenmeleri
Henüz evimken sırtımı yasladığımda
Kapattın kapıyı yeniden, yeniden suratıma
Eski rüyalarını tekrarlamaktasın belli ki yine aklında
Birkaç ay bile kalamadın yanımda
Olmak isterken bir sonraki hayatında bile onun yanında
sevdiğin kadına yazılmış şiirlerini okurken paramparça
Bir sabaha karşı bakışırken tavanla
Acımı unuttum, acıttım canımı acılarınla
Nasıl "seni seviyordum" dersin bana
Birkaç günde alışmışken yokluğuma
Ve başkaları takılıkalmışken aklına
Ruhum sarhoştu varlığınla
Ayılmayı hatırlamalı.