Sevda, buğday tarlalarının arasından esmiş.

Her buğdaya buse, bir çiğ tanesi bırakmış.

Bu hikayede sevda, bozkırdan denize esen bir rüzgar imiş.

Kurak topraklarda gezinmiş önceleri

Toprağın yanağını okşamış, gürgen tohumu fidan vermiş.

Hanımelleri kokusunu savurmuş sokaklara.

Genç bir kızın saçlarından geçmiş sonra

Yanmış bir delikanlının bağrı

Bir ele değmiş koşarken, sevdanın eline düşmüş elleri.

Ayşe'nin gözüne toprak kaçmış, Ali'nin nefesindeymiş dermanı.


Rüzgar nereye esse peşinde bin sevda fırtına bırakmış.

Dağları, yolları aşıp denize ulaşmış.

Önce kıyıları denizin kokusu sarmış.

Balıkçı teknelerini sallamış sonra, estikçe dalgalar kıyıyı yıkamış.

Estikçe başaklar kırılmış, ağaçlar devrilmiş.

Bozkırın kokusu denize değince, heybetli dalgalar şehre yayılmış.

Ulaşmak için bozkıra bütün çiçekleri soldurmuş.