Omzumu düşürüyor şu eksikliğim

Koşmaya çalışıyorum dizlerimin üstünde

Bütün yaralarım kanayana kadar 

Ant içiyorum durmamaya 

Bir de geç kalınmış bir son var aynamda 

Erkenden kalkıp tarıyorum özenle 

Her sabah, sezilmesin diye



Bıyıklarımın çıkmadığı zamanlardan

Bir türkü ilişiyor ayakkabılarıma

Vakit tamam oluyor 

Vakit gecenin yarısı 

Otobüse biniyorum acımsı bir koku ile

Bir türkü yansıyor gözlerime

Ankara’da karşılıyorum sabahı

Anam avradım olsun korkuyorum


Bıyıklarım çıkıyor sonra 

Türkülerim, ardıçlar ardından selamlıyor beni 

Akşamüstü sarısı gibi uzaklaşıyorlar sonra

Ya da kalkmasını hiç istemediğin o tren misali

Üstünden yorganı düşen bir çocuk gibi titriyorum

Sanki bulutlarıma ölüm sıçratmışlar

Zifiriyim, kanıyorum… görmüyorlar



Bıyıklarımı kesiyorum son bir umutla

Bozkırın yüreği yok, sevmiyor

Ama tanrı gibi gülerek sıkıyor dizlerime

Düşerken de ağzıma bir tutam sus payı çalıyor

Yıldızlara bakıyorum sonra, tanıdık abiler var aralarında

Türkülerimi savuruyorlar saçlarıma

Vakit diyorum, gece yarısını çoktan geçti

‘’olmasaydı sonumuz böyle’’



               26.03.19/ Ankara