Uzun zamandır okumak istediğim fakat hep daha iyi bir zaman dilimi için ertelediğim bozkırkurdunu hepimizin evde olduğu şu günlerde okuma fırsatım oldu. Okurken rahat okunan akıcı bir kitap olmasına rağmen sık sık durup düşünmenizi gerektiren ve ne kadar derinlere inerseniz inin kesinlikle yeterli bulamayacağınız ve tekrar okumak ihtiyacı hissedeceğiniz bir kitap. Bozkırkurdu,tam anlamıyla otobiyografik bir kitap olmamakla birlikte yazar hakkında birçok ipucu bulacağınız bir kitap niteliğinde. Herman Hesse' nin yaşantısı, fikirleri ve acıları ile bozkırkurdunun yaşantısı, fikirleri ve acıları sık sık örtüşmektedir. Herman Hesse 1. Dünya savaşı sonrasında Avrupa Kültürünün çöküşünü fark etmesi ile toplumdan uzak ve dogayla başbaşa bir yaşamı tercih eder. Nitekim bozkırkurdu diye nitelendirdigimiz Harry Haller de toplumu red edip toplumdan uzak, kitaplarıyla başbaşa bir yaşantı sürdüğünü görürüz.
Kitap iki bölümden oluşur. Birinci bölüm Harry Hallerin notlarını yayınlayan yayıncıncın önsözü, ikinci bölüm ise Harry Hallerin notlarını içerir. Birinci bölüm bize Harry Hallerin iç dünyası hakkında ve yaşantısı hakkında ipuçları verir. Bu biraz ikinci bölüme hazırlık niteliğinde bir bölümdür. İkinci bölüm ise Harry Hallerin bizzat kendini anlattığı bir bölümdür. Birinci bölüm Harry Hallerin davranışlarını daha iyi anlamlandırıp acılarını daha iyi anlamamızı sağlar.
Kitab' ın genel olarak değindiği konu Harry'in içindeki iki kutubun çatışmasıdır ki bu çatışma bu kutuplardan birini kurt digerini ise insan olarak nitelendirdigi iyi ve kötünün çatışmasıdır. Bunun yanında Harry' in entellektüel yapısının gereği olarak toplum yaşamı ile çatışmasından bahseder. Biz bunu günümüzde aydın-toplum çatışması olarak da görmekteyiz. Fakat dikkatimi çeken bir nokta Harry toplumla çatışırken kendi döneminin aydınları ile de çatışmakta ve onları küçümsemektedir. Bu yüzden kendini toplumdan tamamen soyutlamayı tercih etmiştir. Harry Haller burjuva yaşamına duyduğu tiksintinin yanında aynı zamanda burjuva yaşamını özlemekte, kendi kendisini soyutlamasına rağmen yalnızlığından memnun olmamaktadır. Herman Hesse kitabında bunun hastalıklı bir hal olduğunu nitelendirmekle beraber bu hastalığı zayıf bir kimsenin hastalığı olarak degil de aydın ve nitelikli kişilerin hastalığı olarak nitelendirir. Kitapta işlenen bir diğer konusu ise intihardır. Harry Haller 50 yaşı intihar yaşı olarak belirlemesine rağmen kitapta bu bir muamma olarak bırakılmıştır. Kitabın halisünasyon olarak nitelendirebilecegim kurgu içinde kurgu kısmında da hayata ve Harry' in içinde bulunduğu kendisiyle çatışmalarını göreceksiniz.
Aslında kitap o kadar derin bir kitap ki sayfalarca yazı yazsam dahi az gelecektir.Sizi sıkmamak adına yazıma burada son veriyorum. Sizi bu kitabın büyülü dünyasına davet ediyor ve iyi okumalar diliyorum