Birini sevmek ne güzel şey değil mi? Seni hayata bağlar, yaşamak nedenin olur bir anda. Ne işe gitmek istersin ne de o çok sevdiğin hobini yapmak istersin. İstersin ki bütün günün, haftan, ayların onunla geçsin. Geçirirsin de... Peki ya o gidince? Sevmenin bu boyutunu düşündün mü hiç, onsuz nasıl olacağını, ona bu kadar bağlanmışken onun gitmesi durumunda ne hale geleceğini? Tabii ki düşünmedin çünkü sevgi kalbi sardığında beynin işlevleri yarıya iner. Mantıksız şeyler yaptın ya o varken hayatında, ha onlar bu yüzden işte. Sana yüzde yüz ters gelen bir şeyi bile mutlulukla yapıyorken bulursun kendini. Beyin, işin içine girdikçe canın sıkılmaya başlar. Mutluluklarında bile sorgulanacak şeylerle karşılaşırsın, bu canını sıkmaya başlar, sense o sırada kendine iyi şeylerin de olduğunu hatırlatıp yine mutlu kalmak, kalbini tekrar devreye sokmak istersin. Bu bir çırpınıştır aslında. İnsan ölürken, en güzel anıları gelirmiş gözünün önüne. Sence nedenn? Anladın mı benzerliği. Ölmek üzeresin ama hala mutlu olmaya çalışıyorsun. Bunu insan neden yapar kendine? Neden bu kadar yorarız kalbimizi beynimizle işi koparıp atabilecekken? Çok mahrum yaratıklarız biz. Bu yüzden sevmek çok tehlikeli. Aşık olmak keza, nasıl bir derde bulaştığından haberin yok, sırıtıyorsun. Tüm sevgiler mi kötü diyorsun şimdi bana, daha geçen gördüğün 60 senedir evli çok tatlı yaşlı bir çiftten söz ediyorsun. Bence de çok tatlılar ama ilk ölen olmak için dua et, kalansan da bir an evvel ölmek istersin bu hikayede. Neden diye sorma, anlatıyorum ya işte. Kalanın dünyası o olmuşsa artık onun da bir hayatı yoktur. Bir de başka bakış açısıyla anlatayım sana.Uzun yıllar hapis hayatı yaşayan insanlar neden çıkınca yeni bir suç işliyor veya intihar ediyor? Yine aynı sebepten dolayı. Onlar için yaşanılacak bir hayat umudu ya suç işlemek ya da ölmektir. Aşk da böyledir. Hapistir. Özgürlüğü istersin ama halinden de memnunsundur orada bir hayat kurduğun için. Peki ya tahliyeye zorlanıyorsan ne yapacaksın? Hayat senin hayatın, kararların senin kararların. Ben söyledim söyleyeceğimi. Kendine iyi bak. BROOKS WAS HERE.