tüm bu oyundan, ihtimaller ipinde ritim tutturmaya çalışan bir cambaz olmaktan çok sıkıldım ve yoruldum artık. alt tarafı mutlu olmak istedim bu uğurda aşkla çabalamak istedim. hayat da senin çabanı ikeyim diyerek şak diye sillesini indiriverdi tabii. sağ olsun bir kere de demez, gülümse belki şehre bir film gelir, ama benim bir kedim bile yok anlıyor musun? ben gülüşü onunla tatmak, özümsemek istedim. duydum, dinledim öyle güzel gülüyordu ki saatlerce dinlemek istedim sadece dinlemek. oysaki akışta kalacak bir şey yokmuş ortada. elimde kalan tek şey kahretsin ki yine ihtimaller. varlığına inanmadığım kavram olan zamanın hatrı sayılır ölçüdeki saatlerince kafada kuruyorum. yaşanacak mutlu anlar bir çift el olup boğazıma yapışıyor. yaşanacak mutsuz anların hayali elleri durur mu, gelip boğazımdaki huzursuzluğu gevşetiyor. yaşam da bu dengesizliğin oluşturduğu denge değil mi zaten? seni sevebilme ihtimalini sevmedim ben. seni sevdim, ihtimaller de anamızı ağlattı be gülüm.