Bu bir iç çekiş mi Luna? Buğulansın ve yırtılsın camlar. Bir dileğim kalmadı, kapının eşiğini zorlamaya ne gerek var Luna? Zaten bir pamuk ipliği adımların, zaten bir kağıdın üzerinde belirsizlikle yaşıyorsun. Kendini buna nasıl layık görüyorsun Luna? Söyle isminin dağıldığı günlüklere, hepsi şahit gömdüğüm benliklere. Sen ise kozada esir kelebek; bir kanadın eksik, bir kanadın henüz bebek.
Yaşlanıyorum Luna. Aşk deyip de harcama sana olan sevgimi. Bu yalnızca bir sihirden ibaretti fakat sen görmek için heyecanlı bir çocuktun. Onu paramparça ettin Luna. Bütün yansımalarınla kırıp geçtin. Biraz beklemeliydin Luna. Ne sen hazırdın ne de olacaktın. Söylesene ne gerek vardı? Benim durup da sana bir sihri öğretmeme hevesin mi vardı?
Şimdi seni beni boş ver Luna. Artık bu büyünün seninle bir ilgisi yok. Hep benimle ilgiliydi, bencil ise sendin. Bu bir sihirdi Luna. Bilmeliydin.