Karardı gecenin gönlünde parlayan onca nefes,

Nefessiz söylenen şarkıda kıçı kırık bir nağmeden kalan arta kalan ufacık bir es,

Yetmez, göğsümüzü şişirmeye,

Duymadıkça senden buğulu bir ses.

 

Kafesine hapsettiğim göğsümün kuşu,

Çırpınırken derinliğinde önüne lütfettiğimiz suyun,

Uçup gidemedi onca zaman,

Sapanla vurulmaya yatkın, hileli oyun.

 

Sanki kanadın alevler içinde,

Nefes alsam harlayacak yangını,

Tuttum hıçkırıklarımı,

Kafamda yürütürken sen çelik zırhlı savaş tanklarını.

 

İzin kaldı gırtlağımda,

Şarkıya şiire vurdum hayra yormak için,

Boğuluyorum bir lağımda,

Boku pisliği geçip sana kavuşmak için.

 

Seçimlerim yalandan,

Oy veriyorken hayallerime,

Seçme hakkımı sana verdim,

Bana bıraksan seni seçerdim.

 

İki şarap kadehiyiz,

Biri kırılmış vitrinde,

Sağlamıyla şarap içilir,

Kırılan parçayla intihar bu gidişle.