gecenin tadı ağzımda. dünya'nın hududunda ayaklarım sarhoş, gölgelerin beri tarafında tökezliyorum. bu sarhoşluğun iki şafağa kalmaz dilime de vuracağını biliyorum. iliklerime işli sıcaklık dimağımı sarsıyor. molozların kokusu olsaydı kanın yolunu severdim. dilim bir sarhoş olsun, güneş'e tatlı mahvaller okuyacağım. mayışsın, öyle mayışsın ki yere çakılsın diye. annem doğduğumda gözlerimdeki ışıktan korkup bir kaşıkla işini halletmiş. toprağa gömmüş onları. görüyorum. görüyorum ben. kimi çıplak, çamurlu. nasırlı topukların seğirişine, seğirirken kavakların köklerini lekeleyişine şahit oluyorum. kimi topukların sahibi öpüyor beni, alnını dayıyor bana. kimi topuklar kanlı. dilim olsa diyeceğim, "hangi domuzun yüreğinde bin zıpladın da cıvığını çıkarttın? tabanların yağlandı mı? sonra, sevdin mi kanın kokusunu?"
gözlerime çakılsın güneş. ışığımı geri istiyorum. tatlı mahvaller çınlatacağım göklerde. bulutların derisi kalın mıdır? güneş yere çakılsın istiyorum. tam gözlerime. bir elma düşüyor başıma. ellerimle yoklayınca anlıyorum. karpuz büyüklüğünde armut biçiminde bir elma bu; sulu da. elma diyor dimağım bana. molozlara yağmur yağıyor. saçlarıma doluyorum onu, topuz yapıyorum. kafam ağırlaşıyor. "migrenim tuttu" derdi annem. "migren nedir anne?" derdim. bir elma yere yığar mı insanı?
kütlemin azalması gerek. derimi soyuyorum. tırnaklarımın uzaması için dokuz ay bekledim. kanın kokusu gözlerime doluyor. dokuz koca ay. migren denilen şey bu olsa gerek. kirpiklerimin kökleri yanıyor. kirpiklerim varmış meğer. ben hep ayakları gördüm. rengimi söylemediler bana. sormadım da. dilim mi var benim? yeşil olmayı diliyorum. ben yeşile alışığım. çimenler yumuşatır ufuğumu. migrenim mi tuttu anne? bu ağırlık ne? kafamdaki¿ derim. yüzümün derisi ellerimde. topuzumu çözüp elmayı avuçlarıma alıyorum. derimi elmaya doluyorum. molozlar ıslak. ben artık ayakları değil, sırıtışları görmek istiyorum . yüzüm elmada. elma hala kırmızı mı? elma hep kırmızı mıydı? anne! migrenim mi tuttu ne ne bu ağrı bu ne başım bu ne menem bu ben böyle ağrıyı. hep insan gibi yaşadım ama yengeç gibi hissettim. şayet yengeçsem
elma artık tuzludur ve elma -artık- genzimi yakar. bu migren anne bu migren derini sıyırırsan geçer.