(Yazanın Notu: Bir süredir aklımda olan bir format vardı. Aslında başka bir sosyal platform için hazırladığım bu uğraşla hem iş hem de diğer yazı taslakları meşgul olmama izin vermiyor. Bundan dolayı bu platformda bunu sizlerle paylaşmaya karar verdim. Seri, internette gördüğümüz popüler olan videoların/resimlerin arkasında bir hikaye olmasına dayanıyor. Umarım beğenirsiniz.)


"Böyle bir aptallığı yapacak kadar saf birine mi benziyorum?" Ranzasında oturmuş, başında dikilenlere bakıyordu. Planın mantıklı bir tarafı olduğunu kabul ediyordu ancak bu, diğer yandan kazığa oturtulmaktan farksızdı. Siniri yeniden beynine sıçradı. Ayağa fırladı. "Hayır, sizin keyfiniz için kendimi tehlikeye atacak değilim. Neden sizden biri değil de ben?" Liderleri, karşısında dikilen bu iri yarı adamın hiç etkilenmemiş tavrı karşısında "Kaç senen kaldı senin?" dedi. Dişlerini sıkarak başını önüne eğdi. Anlamıştı. "37!"

"Burada hepimizi toplasan 37 yıl etmez. Herhangi bir ters durumda kaybedecek hiçbir şeyin yok. O dışarıdaki şerefsize ulaşamıyoruz, ulaştığımızda kapağı yurt dışına atacağız, anlasana! Sözde bize yardım edecekti, paraları aldıktan sonra hiç sesi çıkmadı. Hele bir çıkalım, ben ona ne yapacağımı biliyorum." Kapana kısılmıştı. Çıkış yolu arıyordu. "Başka bir çıkış yolu bulamaz mıyız?" Bu sefer düşünen taraf karşı taraftı. İkna olunmuş, pazarlık başlamıştı artık. "Seninle aynı zamanda biz de diğer taraftan çıktığımızda onları oyalayacak büyük bir olaya ihtiyacımız var. Hem yaptıkları aptallık duyulduğunda sığınacak delik arayacaklarından bizim olayı örtbas etmek için sen harika bir yol olacaksın. Sen onların aradığı fırsatsın. Ekranlarda ballandıra ballandıra seni anlattıklarında ne demek istediğimi anlayacaksın." Mağdur ve canları yanmış gardiyanların ekranlarda kıvranarak dikildiklerini hayal etti. Fakat aklında son bir soru vardı: "Size nasıl güveneceğim?" Karşısındaki, bir kağıt çıkardı. Kağıdı alıp açtı. İçinde numaralar, isimler ve adresler vardı. "Bunlar dışarıdaki sığınağımız olacak. Telefondan da seni her gelişmeden haberdar edeceğiz. Bir yamuk olduğu an bu bilgileri yetkililere ver." İçinden geçenleri okur gibi konuşmaya devam etti. "Sen henüz medya malzemesiyken kimse sana dokunmaz. O ara da biz seni kurtarırız." 37 yıl, diye geçirdi içinden. İkna olmuştu. Başka çaresi de yok gibiydi gerçi. Kalkıp el sıkıştılar. Kazılacak iki tane tünel vardı.