Bilmem kaçıncı tramvay bu, bile isteye kaçırdığım
Kaç insan gördü ağladığımı?
Bilmem kaçıncı çalan şarkı bu, canımı yakan?
Bu park çocukların neşeli çığlıkları için değil miydi?
Kederli şarkılar haykırıyordu şimdi.
Bu tozlu bank dinlenmek için değil miydi?
Gözyaşlarım aktı, sildim.
İnsan otururken de yorulurmuş,
Öyle yorulurmuş ki, hiçbir yorgunluğa benzemezmiş
Kalp yorgunluğu...
İçimde tarif edemediğim bir his var.
Kalbime ağır gelen bir şeyler var...
Hava kötü, birazdan yağmur yağar.
Yağarsa yağsın!
Islanmışın, yağmurdan korkusu olmaz derlermiş.
Kaçıncı buluşması bu saçlarımla yağmurun?
Bu kaçıncı düşüşü yağmur damlasının sigarama?
Yağmurun bana garezi mi var?
Belki de sigarama?
Bilmem kaçıncı tramvay bu, bile isteye kaçırdığım
Kaçıncı gözyaşım bu?
Kalbime batan kaçıncı iğne bu?
Senin arkadaşlığın süregelirken,
Seni sevmek bana ağır geliyor...
Sanki kalbim çelimsiz, zayıf biriymiş de,
Senin sevgin tonlarca ağırlıktaymış.
Yorgunum biliyor musun?
Sanki sana göstereceğim bir sürü şey varmış da
Hepsi bilinmedik bir sebepten silinmiş gibi
Kaçıncı tramvay bu geçen?
İnsanlar yetişmeye çalışıyor, telaşeli
Sigaramdan bir duman daha çekip
Yaşlı gözlerle seyrediyorum onları
Kaçıncı sigaram bu?
Senin kalbinden kalkan kaçıncı tramvay bu,
Bilmeye istemeye kaçırdığım?
Yetişir miyim dersin hızlı koşsam?
Açar mı çiçekler kalbimde bir yerde?
Açan her çiçek gömülmüş müydü öncesinde?
Kaçıncı baştan sarışı bu Gencebay'dan Dokunma'nın?
Ama dokunurmuş, kırılırmış seven kalbim...
Son bir duman alıp söndürdüm sigaramdan artakalanları
Tükendi düşünceler, sigaralar, şarkılar
ve umudum...
Bu tozlu banktan kalkma vakti artık,
Bu kaçıncı tramvay inan bilmiyorum.
Ayaklarım bu yorgun bedenimi,
Bedenim bu yorgun ruhumu nasıl taşıyor?
Bir damla daha hüzün aktı,
Kalbimden gözlerime doğru.
Tramvay geldi gelecek!
Şimdi gidiyorum,
Saklı kalan günlere
Belki de umuda,
Belki hüzne?
İçimde yarım kalmış heveslere,
Bilinmezliğe...
21.10.22 21.34