Bu çağdaş dişimle, tırnağımla, tiksiniyorum. Her şey kişisel çıkarlar üzerine kurulmuş bir düzenden ibaret. Herkes bu çarkı parçalamaktan söz ediyor. Otursan konuşsan evet diyorsun haklısın, bende böyle düşünüyorum lakin bir kova dolusu ateşi de kendi elleriyle taşıyorlar.

Başlayan savaşlar, biten ilişkiler, istismara uğrayan kadınlar ve çocuklar, istismara uğrayan kadınlar ve adamlar…

Her şey bencillikle örülmüş bir empati yoksunluğuyla başlıyor ve gitgide normalleşiyor, normalleştiriyorlar.

Artık yarına olan umutlarımı da tüketmiş durumdayım. İnsanlar hiç değişmeyecek. Doğduğundan itibaren kötülükle olan savaşını kaybedecek ve bunu da isteyerek yapacak. Ben farklıyım diyecek ama baktığında sıradanlaşmış kötüler olarak karşımıza çıkacak.

Bu dünyada iyiliğe, güzelliğe, zerafete olan tutku devamlılığı iyice kaybolmuş durumda. Çok az sayıda kaldık ve tükeniyoruz gitgide. Tüketiyorlar. Her gün yeni bir kötülüğe uyanıyoruz ve ben bununla artık savaşılabileceğini düşünmüyorum. Ben savaşamıyorum.