uygunsuz ruhlar kentinde kelle başı nefret soluğu,

yabani nefesim sürgün edilmiş, boğmacadan uyandım.

çatılar bombalı ve çökük, kırık camlar bin parça.

zihnimde üç beş pencere zaruretle açılmış.

kül beyazı lambalarla karartılmış caddeler.

vebalı sıçanlar gibi yalnız ve üşümüş koca kent.


yargıçlar dengesizken küfürden mahpustur mektepli.

her çöplük başına katil af ile tahliye edilmiş,

çıkmazlarda, ikisi çocuk yaşta üç kadına taciz,

“ittir” deyip fidan gibi dört bacağı budayanlar cinai.

kıraathanede bunamış herifler, zihniyetleri cüzzamlı.

varillerde ateş, on beşlik çocuklara propaganda edilmiş,

tanıklar ebedi kayıtsız, veletlerde zanlı potansiyeli…


gerçeğin fısıltısı dahi suç ve bilim çift sıra betonlu,

fikirlere karşı tazyikli su, cümle akademi susturulmuş.

umutlarım yaralı, gözlerimde iki damla tuz denizi.

iyi havadisler uçacak, kuzgunlar doğuştan kanatsız.

sarıklılar fetva vermiş, yabana mahkum edildik.

nizamın inkarcısıyım, asiliğin bedeliyse zincir izleri.

ümitlerim metcezirledir, rücu edecek bilirim.

caninin boynu ilmiksiz, bu yolun ışıkları siyahtır.

titrek dizlerim doğruları omuzladım diye sancır.

düşlerim askıda kalmış, fikirlerim yalnız.